Hayatınız
boyunca tekrar tekrar izleyebileceğiniz, konusunu, repliklerini,
renklerini, müziğini her seferinde daha da sindirerek izlediğiniz
filmler vardır. Bu filmlerle kurduğunuz bağ bazen sebepsizdir, bazen de
detaylarda bulduğunuz küçük nüanslardır. Film müzikleri ise başlı başına
filmin size hitap etmesini sağlayan, onu
içselleştirmenize sebep olan
bir olgudur.
'The English Patient' (İngiliz Hasta) eminim bir çoğumuzun favorisi.
Filmin
senaryosu, çekim mekanları, oyuncuların etkili performansları bir yana,
müziği ile izleyeni çöl kumlarına götürüp meltemlerle İtalya’nın yaralı
kasabasında şefkatli hemşirenin yanına atıverir. Müziği kaldırsanız
basit bir melodramdan öte gitmeyecek bazı sahnelerde alttan gelen
mütevazı yaylılar en delikanlı halinizde bile gözlerinizi doldurabilir.
Gabriel
Yared Lübnan asıllı bir Fransız. Amerikan ve Fransız sinemasında çok
iyi bilinen bir besteci. Fransa’da müziklerini yaptığı “Betty Blu” ve
“Camile Claudel “ adlı filmlerden sonra İngilizce filmlerde çalışmaya
devam etti. 1996 da “The English Patient/ İngiliz Hasta” ile Grammy ve
Oscar ödülü aldı.
7
yaşında Beyrut’ta babasının gönderdiği akordion dersleri ile müziğe
başlayan Yared 2 yıl sonra piyano ve müzik teorisi derslerine başladı.
Öğretmeni onun müzikte bir geleceği olmadığını düşünüyordu. Çünkü piyano
çalmaktan çok müziği okumayı ve incelemeyi seviyordu.
14
yaşına geldiğinde öğretmeni öldü ve yeni öğretmeni olan Saint-Joseph
Üniversitesi org profesörü sayesinde üniversitenin kütüphanesini J. S.
Bach, R. Shumann gibi bestecilerin eserlerini incelemek için
kullanıyordu. Bu yoğun incelemeler sonucunda ilk kompozisyonu piyano
valsi’ni yazdı. 1969 da hukuk mezunu olduktan sonra Fransa’ya École
Normale de Musique de Paris' de eğitim almaya gitti. Ve birçok
bestecinin özgeçmişlerinde olduğu gibi başarıya giden merdivenlerin
basamakları tek tek çıkmaya başladı.
“Cold
Montain/Soğuk Dağ”, ”The Talented Mr.Ripley/Yetenekli Bay Ripley”,
“Message in a Bottle/Aşk Mektubu”, “City of Angels/Melekler Şehri” gibi
onlarca filmin müziğini yazan besteci aynı zamanda aralarında “Shamrock”
ve “Le Diable Amoureux”u sayabileceğimiz bale suitleri de yazmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder