Rock tarihinde ikonlaşmış gruplar vardır. Müziklerini dinlesek de, dinlemesek de isimlerini biliriz. Bu isimlerin çoğunun bazen basit, bazen saçma, bazen de komik bir hikayesi vardır. AC/DC'nin bir elektrik süpürgesinin arkasında gördükleri yazıyı birebir gruba isim olarak verdikleri, Bad Company'nin ismini 1972'de 'Bad Company' adlı filmden alması veya Freddy Mercury'nin, grubun 'Smile' olan ismini 'bence Queen daha güzel bir isim' diyerek değiştirdiği gibi küçük anekdotların yanında daha ilginç hikayeler de var.
Örneğin, grubun kurulduğu zamanlarda sentetik uyuşturucu LSD için argoda 'Deep Purple' (Koyu mor) tanımının kullanıldığı ve ismin buradan kaynaklandığını düşünenler olsa da, gerçekte bir Peter DeRose bestesinin isminden (When the deep purple falls...) geldiği, büyükannesinin en sevdiği ve piyanoda sık sık çaldığı şarkı olduğu için Ritchie Blackmore tarafından grubun eski ismi olan 'Roundabout' yerine koyulduğu biliniyor.
------
O kadar başarısız bir grup düşünün ki, bir kez çaldıkları klüpten ikinci kez teklif alamıyor. Bu yüzden her iş başvurusundan önce isim değiştiriyor ve Londra klüplerine yeni kurulmuş taptaze bir grup gibi başvuruyorlar. Bu o kadar sık oluyor ki, menajerleri neredeyse her hafta rastgele bir isim seçiyor. Bir gün, 18. yüzyılda yaşamış bir İngiliz ziraatçinin ismiyle çaldıkları bir klüpte mekan sahibi grubu çok beğeniyor ve program teklif ediyor. Ve grubun ismi mecburen 'Jethro Tull' olarak kalıyor.
------
1966 yılında Jeff Beck'in bir stüdyo kaydı sırasında Jimmy Page ve John Paul Jones yeni bir grup kurmayı planladıklarını söylediklerinde, Keith Moon'un yorumu 'Bu grup kurşundan yapılmış bir zeplin gibi yere çakılır' oluyor. (The band will go over like a lead zeppelin) Robert Plant ve John Bonham'ın katılmasıyla kurulan grup İskandinavya turnesine 'Lead Zeppelin' adıyla çıkıyor. 1968'deki Amerika turnesinden önce prodüktör Peter Grant, Amerikalıların 'lead' kelimesini telaffuz etmeyi beceremeyeceklerini, 'leed' gibi okuyacağını öne sürüyor ve 'a' harfi isimden atılıyor.
------
Öğrencilik yıllarında grubun ismi 'The Noble Five' idi. Okulda saç ve kıyafet yönetmeliğini katı bir şekilde uygulayan ve çocuklara müzik hayatını zehir eden Leonard Skinner adında bir beden eğitimi öğretmeni vardı. Okul bittikten sonra öğretmenin adını tüm sesli harfleri y harfi ile değiştirip 'Lynyrd Skynyrd' yaptılar ve müziğe bu isimle devam ettiler. 2010 yılında Skinner öldüğünde New York Times kendisi hakkında 'Amerikan pop kültüründe etkisi en büyük beden öğretmeni' yorumunu yaptı.
------
Kurulduğundan itibaren 'The Mega Deads', 'The Tea Set', 'The Screaming Adbads' ve 'Adbads' isimleriyle çalan gruba gitarist Syd Barret katıldığında grubun adını en sevdiği blues müzisyenleri olan Pink Anderson ile Floyd Council'in isimlerini birleştirerek 'The Pink Floyd Sound' olarak değiştirdi. Daha sonra isim Pink Floyd olarak kısaltıldı.
------
Kızıl saçlı solist Mick Hucknall'ın lakabı olan 'Red' aynı zamanda grubun da ismiydi. Anlaştıkları yerel bir klübün kafası karışık işletmecisi grubun ismini sorduğunda Mick Hucknall'ın 'Red!… simply Red' (Kırmızı!… Sadece Kırmızı!) demesi üzerine klüp gazete ilanlarını 'Simply Red' olarak bastırdı… ve öyle kaldı!
------
Santa Monica'da prova stüdyolarının bulunduğu Lincoln Park'ı kendilerine isim olarak uygun gören grup internette lincolnpark.com adresinin park yönetimi tarafından alındığını öğrenince grubun adını Linkin' Park olarak değiştirmek zorunda kaldı.
Grupların isimleri ne olursa olsun önemli olan ürettikleri müzikler. Bohemian Rhapsody, Smile adında bir grup tarafından yapılsaydı yine Bohemian Rhapsody olurdu. Ya da Smoke on The Water'dan Roundabout'un unutulmaz şarkısı diye bahsederdik. Lakin Shine On You Crazy Diamond'u yapan grubun isminin The Mega Deads olması sanki biraz garip olurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder