İzmir’den New York’a, Viyana’dan Belgrad’a, Mersin’den Boston’a, Taksim Meydanı’ndan Bregenz’e 365 gün ardı ardına resitaller, senfonik
orkestralarla konserler, önemli şefler, iddialı eserler. A.A.Saygun’u
Avusturya’lılara, Çaykovski’yi Samsun’lulara dinleten, 365 gün içinde 52 konser
çalan piyanistimiz Gülsin Onay.
Onay’ın 2013 yılını sosyal medyadan takip ederken piyanistliğine
olduğu kadar temposuna Ankara’da yaşayan torunlarıyla, bahçesindeki güllerle, rahatsızlanan
annesiyle, hayranlarıyla, genç müzisyenlerle, toplumsal olaylarla son derece
ilgili olmasına hayran olmamak elde değil.
Son derece mütevazı bir yönü de sosyal medyada
paylaşımlarını kendi yazması. Yıl içerisinde hayranlarının isteklerini kırmadan fotograflar
paylaşıp, ona soru soranlara cevaplar yazması bir çok sanatçıya örnek olmalı. Kendisini
sosyal mecralardan takip edenler Rachmaninov, Çaykovski, Mozart gibi geniş bir
repertuarı hazırlayıp, orkestra önünde konserler verip en az 10 saatlik uçak yolculuklarını
ardı ardına yapıp, sosyal sorumluluk projelerine, müzik festivallerine destek olurken
onun kendi paylaşımlarıyla 2013 yılını beraberce yaşadı.
Dünya ve Türk basınında Gülsin Onay için yazılan çok sayıda makale
ve röportajı internette sanatçının kendi sayfasından okuyabilirsiniz. Bir kaç
örnek vermek istersek:
Göttinger Tagblatt: “Piyanist sadece olağanüstü teknik
ustalığı ile değil, müzikal zekâ ve anlayışın sık rastlanmayan bir bileşimi ile
de dinleyiciyi fethediyor. İhtişam, olağanüstü cümleleme, müzikal enerji ve
zekâ mükemmel biçimde dengeleniyor. ”
Michael Wechtitsch, Weststeirischen Rundschau: “Türk
piyanist, canlılığını ve ritim içgüdüsünü, "Türk Bela Bartok"u da
denilen Adnan Saygun'un Eskizler'inde sergiledi. Büyük bir Chopin yorumcusu
olduğunu Gülsin Onay burada bir sene önce de kanıtlamıştı. Polonya Devlet
nişanını alması sebepsiz değil. Chopin sonatının şiirsel andante
spianato'sundan, ateşli polonez ritmlerine ve muhteşem final presto'suna kadar
sanatçıyı dinleyen herkesin kulakları bayram etti.”
Rudolf Geiser, Die Glocke: “Virtuozite ve teknik ihtişam ise
Franz Schubert'in (1797-1828) D958 numaralı do minör Sonat'ında ön planda.
Gülsin Onay akıcı pasajları, güçlü tuşesi ve ritmik salınan vücut diliyle bu
abidevi eserin tüm kapasitesini yakalayarak dinleyicileri hayranlık ve coşku
karışımı duygulara boğdu.”.
Sanatçının web sayfasında ayrıca üç buçuk yaşında başlayan müzik
kariyerinin anlatıldığı biyografisini, gelecek konser bilgilerini
bulabilirsiniz. http://www.gulsinonay.com
Gülsin Onay 20 Aralık 2013 Cuma akşamı Antalya AKM Aspendos Salonu’nda şef Wojitec Rodek ve Antalya Senfoni Orkestrası ile bir konser verecek.
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder